Demokrasi mi? Rüşvet mi? Okullardaki Seçim Yanılgısı

Geçtiğimiz aylarda bir arkadaşımın evinde 3. Sınıfa giden çocuğuyla sohbet etme fırsatı bulmuştum. Moralinin bozuk olduğunu söyledi. Sebebini sorunca sınıf temsilcisi seçimlerini kaybettiğini söyledi. Seneye daha iyi projelerle aday olursan seçilebilirsin dediğimde ”evet seneye bende çikolata getireceğimi söyleyeceğim, bu sene simit veririm her gün dedim ama çikolata veririm diyen arkadaşım seçildi” dedi…

Çikolata Karşılığı Oy: Çocuklarımıza Ne Öğretiyoruz?

Yani ilkokuldan itibaren çocuklarımıza oylarını satmayı öğretmeye başlamışız! Maalesef bugün çikolataya oy satan çocuklar büyüdüklerinde de bu alışkanlıklarından vazgeçemiyorlar.

Okullar, çocukların sadece akademik bilgiyi değil, aynı zamanda toplumsal değerleri ve etik kuralları öğrendiği yerlerdir. Demokrasi bilinci de bunlardan biridir. Ancak pek çok okulda yapılan sınıf başkanlığı, okul temsilciliği gibi seçimlerde öğrencilerin oy almak için çikolata, şeker, hatta sınıfa top veya kitap getirmesi gibi uygulamalar artık normalleşmiş durumda. Peki, bu gerçekten masum bir oyun mu? Yoksa çocuklarımıza farkında olmadan rüşvet vermeyi ve oy satmayı mı öğretiyoruz? Peki bu vaatler okunurken biz öğretmenler ne yapıyoruz! Yıllardır o kadar alıştık ki bize de doğal mı geliyor acaba?

Çocuklar Ne Öğreniyor?

Okullarda Seçim Kültürü: Rüşvetin İlk Adımları mı?

Bu tür seçim süreçlerine müdahale edilmediğinde çocukların öğrendiği mesaj oldukça tehlikeli:

  • Seçim kazanmak için proje yerine hediye sunmak işe yarar.
  • Maddi avantajlar sağlayan kişi lider olabilir.
  • Oy, bir görüşü desteklemekten çok bir çıkar meselesidir.
Bu anlayış, çocukları demokrasinin özünden uzaklaştırarak onları ilerleyen yaşlarında yozlaşmış bir seçim kültürüne alıştırıyor.

Demokrasiyi Okullarda mı kaybediyoruz?

Demokrasi; adalet, eşitlik ve fikirlerin yarıştığı bir sistemdir. Fakat okul seçimlerinde maddi vaatler devreye girerse, demokrasi yerini ticarete bırakır. Çocuklar, adayın liderlik vasıflarına değil, sunduğu hediyelere göre oy kullanmaya alışır. Bu süreç yıllar içinde normalleşerek, yetişkin bireyler olduklarında da çıkar ilişkilerine dayalı seçimleri kabul edilebilir hale getirebilir.

Öğretmenler ve Okullar Ne Yapmalı?

Bu durumu önlemek için okulların ve öğretmenlerin bilinçli adımlar atması gerekir:

  • Seçim süreçleri eğitim fırsatına dönüştürülmeli, adaylar projeleri ve fikirleriyle yarışmalı.
  • Oy almak için maddi teşvikler yasaklanmalı ve yaptırımlar uygulanmalı.
  • Demokratik seçimlerin nasıl işlediğini anlatan dersler düzenlenmeli.
  • Adaylar, konuşmalar yaparak kendilerini ifade etmeye teşvik edilmeli.
Demokrasinin temelleri çocuklukta atılır. Eğer bu süreci ciddiye almazsak, geleceğin seçmenlerini değil, geleceğin rüşvet alan veya veren bireylerini yetiştirmiş oluruz.

Okullarda gerçekten demokratik bir seçim kültürü oluşturmak için çocuklara "demokrasi oyuna gelmez" mesajını net bir şekilde vermeliyiz.