Öğretmenler ve Mesleki Tükenmişlik

Mesleki Tükenmişliğin Nedenleri, Belirtileri ve Çözüm Yolları

Öğretmenlik, bireylerin hayatında kalıcı izler bırakan, büyük özveri ve emek gerektiren bir meslek. Ancak bu kadar yoğun bir sorumluluğu taşımak, zamanla öğretmenlerin mesleki tükenmişlik yaşamasına yol açabilir. Öğretmenlerin son yıllarda bu konuyla başa çıkmakta zorlandıkları çok aşikar. Özellikle günümüzde eğitim dünyasında yaşanan değişimler, artan beklentiler ve kısıtlı kaynaklar, öğretmenlerin fiziksel, duygusal ve zihinsel yorgunluk yaşamalarına neden olabiliyor.

Mesleki Tükenmişlik Nedir? Neden Öğretmenler?

Mesleki tükenmişlik, uzun süreli stres ve duygusal baskının sonucunda bireyin işine karşı motivasyonunun azalması, enerjisinin tükenmesi ve başarısızlık duygularının ortaya çıkmasıdır. Bu durum, sadece meslek performansını değil, bireyin genel yaşam kalitesini de olumsuz etkiler..

Tükenmişlik belirtisini ilk defa Maslach ve Jackson 1976 yılında tanımlamışlardır. Maslach ve Jackson’ın açıklamasına göre tükenmişlik bedensel bitkinlik, yorulma, ümidini kaybetme, çaresiz hissetme ve insanlara karşı ters tavırlar ve davranışlar ortaya koyan bedensel, duygusal ve zihin açısından sorun olarak belirtilmiştir.

Yapılan araştırmalar öğretmenlerde yaş, kıdem ve sınıfların kalabalıklığı arttıkça tükenmişliğin arttığını, evli öğretmenlerin bekar öğretmenlere göre daha fazla tükenmişlik yaşadığını göstermiştir. Cinsiyet ise belirgin bir fark ortaya koymamıştır. Meslekte daha uzun süre kalan öğretmenlerin bunu yaşaması gerçekten çok acı, mesleğe alışıp hayatını düzene koymuş bir insanın daha mutlu olması gerekirken maalesef öğretmenlikte durum ters işliyor.

Burada en büyük nedenlerden birisi son 20 yıldır gittikçe azalan mesleki saygınlık. Öğretmenler yıllardır maaşlar, atanamayan öğretmenler ve öğretmene şiddet haberleriyle gündeme geldikleri için toplumda itibar kaybetmeleri çok normal. Öğretmenliğin hak ettiği maddi karşılığı aldığı ve sürekli gündeme getirilen bir meslek olmadığı bir toplumda bu oran tam tersi olacaktır.

Yapılan uluslararası değerlendirilmelerde Türk öğrencilerin birçok alanda kötü sıralarda olması da bana göre bilinçaltında öğretmenlere olumsuz bakışı etkilemektedir. Hâlbuki Türkiye’de öğretmenler iktidarların elinde oyuncak olmuş, 2 yılda bir değişen Milli Eğitim politikalarına ayak uydurmak zorunda oldukları için PİSA sonuçları bu halde. Yazboz tahtasına döndürülmüş bir müfredat, her gelen iktidarın zihniyetine göre şekillendirilen eğitim politikaları sonucunda harcanan bu ülkenin çocukları olmakta.

Öğretmenlerde Mesleki Tükenmişlik Neden Oluşur?

  • Aşırı İş Yükü: Toplumda bilinenin aksine öğretmenler 3 ay tatil yapmaz, birçok Beyaz Yakadan fazla çalışırlar. 30 kişilik Sınıfta geçirilen 40 dakika ile ofis ortamında geçirilen 40 dakikayı kıyaslamak kelimenin tam anlamıyla ahmaklık olur.
  • Duygusal Yükler: Öğrencilerin akademik, sosyal ve duygusal sorunlarıyla , velilerin bitmek bilmeyen talepleri ile ilgilenmek öğretmenlerin kendilerini tükenmiş hissetmelerine yol açabilir.
  • Yetersiz Destek: Okul yönetiminden, bakanlıktan, meslektaşlarından, velilerden destek yerine köstek geldiği zaman tükenmişlik kaçınılmaz olur.
  • Maddi Kaygılar: Eğitim sektöründeki ekonomik zorluklar, öğretmenlerin mesleklerine odaklanmalarını zorlaştırabilir. Özel okul Öğretmenlerinin asgari ücret veya biraz fazlasına çalıştığı düşünüldüğünde bu tükenmişliğin özel okul öğretmenlerinde çok daha fazla olması normal değil mi? Gerek devlet gerek özel okul öğretmenleri kendileri geliştirmeye, gezmeye ve dinlenmeye ayırmaları gereken vakitlerde özel ders vermek zorunda kaldıkları için maddi kaygılar hayatı kaçırmalarına neden olmaktadır
  • Hızla Değişen Eğitim Sistemi: Her iktidarın zihniyetine göre sürekli değişen müfredatlar, teknolojik yenilikler ve eğitim politikaları öğretmenlerin kendilerini sürekli adapte etmek zorunda hissetmesine neden olur. Milli Eğitim Bakanlığı kesinlikle özerk bir yapıda olmalı, bir ülkenin Milli Eğitim sistemi.

Mesleki Tükenmişlik Belirtileri

  • Fiziksel Belirtiler: Sürekli yorgunluk, uyku bozuklukları, baş ağrıları, kilo sorunları.
  • Duygusal Belirtiler: Tedirginlik, umutsuzluk, motivasyon kaybı, duygusal mesafelenme, sabırsızlık
  • Davranışsal Belirtiler: Çabuk öfkelenme, işe geç kalma, sorumluluklardan kaçma, sosyal izolasyon, alınganlık, yalnız kalma isteği.

Mesleki Tükenmişlikle Nasıl Başa Çıkılır?

  • Zaman Yönetimi: Görevlerinizi önceliklendirin ve ara vermekten çekinmeyin. Dinlenme, verimliliğinizi artıracaktır.
  • Kişisel Algılamayın: Okulda bir veli ile yaşadığınız sorunu kişisel değil mesleki olarak görün.
  • Destek Arayışı: Meslektaşlarınızla dayanışma içinde olun. Birbirinizi anlamak ve desteklemek önemlidir. Sendikal faaliyetlere katılın
  • Kendinize Zaman Ayırın: Hobiler edinmek, spor yapmak, meditasyon yapmak ya da bir tatil planlamak sizi yenileyebilir. Kendinize ayırdığınız sabit bir zaman oluşturun ve ne olursa olsun taviz vermeyin.
  • Profesyonel Yardım Alın: Bir koç ya da psikolojik danışmandan destek almak, sorunlarınızı çözme yolunda yardımcı olabilir.
  • Kendi Başarılarınıza Odaklanın: Küçük zaferlerinizin farkına varın ve kendinizi takdir edin.
  • Öğrenmekten Vazgeçmeyin: Öğretmenlik çağa ayak uydurmak zorunda olan mesleklerin belki de en önemlisi, bu yüzden teknoloji ve mesleki gündemi takip edin. Kendinizi köreltmeyin. Öğrencilerin gündeminden ve yeni bilgilerden geri kalmak sizi gittikçe yetersiz hissettirir.

Tükenmişliği Önlemek İçin Öneriler

  • Okul yönetimleri, öğretmenlerin iş yükünü dengelemek ve onlara destek sağlamak için daha fazla çaba gösterebilir.
  • Eğitim politikaları, öğretmenlerin refahını artıracak adımlarla güçlendirilebilir.
  • Mesleki gelişim programları, öğretmenlerin bilgi ve becerilerini yenilemesine yardımcı olabilir.
Unutmayın, öğretmenlerin iyi olması öğrencilerin de iyi olmasını sağlar. Kendinize iyi bakarak, topluma ve öğrencilerinize çok daha fazla katkıda bulunabilirsiniz. Eğitim dünyasında karşılaştığınız zorluklar ne kadar büyük olursa olsun, yaptığınız işin değeri paha biçilemez!

Son Söz

Eğer mesleki tükenmişlikle mücadele ettiğinizi hissediyorsanız, bu yalnız olmadığınızı bilmeniz için bir işarettir. Destek istemek bir zayıflık değil, aksine güçlü bir adım atmak demektir. Çünkü siz değerli öğretmenler, bir nesli şekillendiren, ilham veren ve topluma yön veren en önemli kahramanlarsınız.